Hırs diye tanımladığınız bu şey, aidiyet duygusunun tezahürü. Ait olmak demişken *neye göre ait olmak* konusunu biraz açmak gerekir. Bu insanına göre değişiyor. Kimi varlığa (zenginliğe), kimi bilgiye, kimi ırka, kimi de olduğu sınıfın dışında olma arzusuna yöneliyor. Bunların hiçbiri erişilmez değil. *Benim ait olmak istediğim şey nedir?* diye düşündüğümde, *Olmak istediğim yer şimdi bulunduğum yer,* diyebilirim. Bu yer nasıl bir yer?
Bir yatay çizgide çok yavaş yükselen bir grafik. Öyle iniş çıkışlar, ani yükselmeler, ani düşüşler bana göre değil.
Bu doğru çizgide benim hayatım var. Acısıyla tatlısıyla, kavgasıyla, aşkıyla, evlat sevgisiyle, onlar için tasalanıp onlar için sevinerek rotayı hep aynı doğru üzerinde tutmak var. Ve gene düşündüğümde bu rotanın sağlam olması için anılarım, müspet menfi rol modellerim, sevdiklerim, sevmediklerim hepsi rol aldılar. Umarım bu yatay çizgi yönünü hiç kaybetmez. Ve ait olduğum yeri ve aidiyetimi hiç kaybetmem.