Kedi Medi, son günlerde iyice mutsuz görünüyordu. Sorun, sahibi olan kişiden kaynaklanıyordu. Unutkandı biraz. Biraz da vurdumduymazdı. Medi, onun pasaklı biri oluşuna da katlanıyordu. Ama bazen içmeye bir damla su bile bulamıyordu. En kötüsüyse evde tutsak hayatı yaşıyordu. Neredeyse bir yıl pencere önünde yatmıştı. Ağaçlara, kuşlara, o güzelim kedilere yaşlı gözlerle bakmıştı.
Gördüğü kedilerin çoğu sokak kedileriydi. Yaralı, kirli ve açtı hepsi. Ama biri vardı ki, onu hiç unutamadı. Iki kez görmüştü üstelik. Bembeyazdı. Mavi gözleri ışıl ışıldı. Sahibi, ona ‘Boncuk’ diye seslenmişti. Adı gibi yürüyüşü de güzeldi.