Doğu’da uzak bir köyün sırtlarındayız. Sarp kayalıkların ve uzak dağ yollarının ardında henüz kimselerin farkında olmadığı, fakat çok yakında dünyadaki tüm dengeleri değiştirecek, yaşanan çağı yeni bir boyutla alevlendirecek bir kavganın mücadalesi veriliyor; en son Süryani Kadim Cemaatleri’nin elinde bulunan ve 1860’larda aniden ortadan kaybolan, yepyeni bir İncil’in kavgası…
Amerika’ya göç eden bir süryaninin, Protestan rahiplere fısıldadığı yüz elli yılık sır, romanın başkahramanı, yakışıklı MİT ajanı Oğuz’un elinde yeniden canlanıyor.
Yeryüzünde, Kayıp İncil’in yerini bilen tek insan olan Oğuz’un yolu, bir jeolojik araştırma ekibinin güzel ve gizemli lideri Melis’le Morkayalıklar’da kesişiyor, ardından Rus, Yunan ve Amerikan istihbarat örgütlerine karşı nefes kesen bir serüvenin içine dalıyorlar.
Osman Aysu bizleri, Kayıp İncil’in peşinden tarihin, ihanetin, aşkın, şiddetin ve politik oyunların iç içe geçtiği bir maceraya sürüklüyor.