Sevgi bir sigara daha yaktı, adeta sigaraya sığındı, babasının (sokaklarda öleceğine git ücra bir dağ köyünde insanlara hizmet et.) Demesi bir yandan sırtının ağrısı, ruhu gecenin karanlığından daha kara, öyle bir orman da yaşanıyor ki bir yanı günlük güneşlik, güneş yeni yeni dünyaya göz kırpıyor, geceden kalan su güneşe bütün cilveliğini gösteriyor, renkler seçilir gibi değil, mavi coşmuş tüm hünerlerini ortaya koyuyor, biraz koyu, gittikçe açılıyor. Her açılım başka bir renk oluyor. Su dalgası yayıldıkça etrafındaki tüm yeşili yana iterken ağaçların can yeşili koyuluğunu cebine koyup minik minik çayır çimen oluyor. Kırmızı kanatlı kelebekler, konar göçer olurken minik yoncalar, pembe, beyaz, zaman zaman eflatun, hepsi biri birine kardeş, beraber gülüyor, beraber ağlıyorlar, küçük çeşmeden akan su, güneşe aşık, her damlası bir ömür...