“ Özel hayatımızın kalmadığı bir dünyada yaşamaya nasıl devam edebilirdik?
Kadınların güçlendiği yönünde yapılan her eylem ve bunların pazarlanıp inandırılması erkek egemen bir dünyada ne kadar inandırıcı olabilirdi?
Biz kadınlar, kendi aramızda rekabete düşüp, erkeklere istedikleri her şeyi altın tepside sunmuyor muyduk?
Küçüğünden büyüğüne kendi yarattığımız canavara, kendimiz teslim olmuyor muyduk?
İnsanın saflığını kaybetmesi günümüzün trendlerinden birisi değil mi?
Saflığın kaybolduğu ilişkiler yitirilen masumiyet ile nasıl sürdürülebilir ki?
Hepimizin geçmişten taşıdığı travmalar bugünümüzün eylemelerini belirlerken, geçmiş acıları iyileştirmek için yeterli zamanımız var mıydı?”