Birkaç gün sonra sol ayağının başparmağına dik dik bakmaya başladı. Gözü avına odaklanmış bir avcı gibi sürekli sol ayağının başparmağına dikilmişti. Bir süre sonra parmağıyla konuşmaya başladı. Ölmeye hazır mısın? Senden birazdan kurtulacağım, sen benim bedenimde fazlalıksın, seni hiç sevmiyorum! Yanındaki paslı bıçağı eline aldığı gibi parmağı kesmeye başladı. Bıçak kemiğe dayandığı için zorlanıyordu. İyice çıldırdı, parmak bir türlü kopmuyordu. Kemikte sallanan parmağı eliyle çevirip kopardı, kanlar içindeki ayak başparmağını eline aldı. Sonra meşhur kahkahasını atmaya başladı, kahkahası boşlukta yankılanıyordu. Kanamaya hiç müdahale etmiyor, kanın akışını seyrederken zevkten kendinden geçiyordu.