Hasan Ali’nin dönüşü Firdevs’i çok sevindirmişti ama bu sevinç boşunaydı. Onu amcasının oğluyla evlendirmek için hazırlanıyorlardı. Firdevs, kendisi için hazırlanan planlardan habersizdi. Amcasının bu acımasız, insan gönlüne pranga takan planını hiç anlayamamıştı. Ne yazık ki babası da bu plana dâhildi. Ya da en azından bu plana olur vermişti. Mevlüt, oğlu Veli’yi zorluyordu. Veli, *Baba kurban olayım, o benim kardeşim, birlikte büyüdük, kendi kardeşim gibi elinden tuttum. Kardeşim bildim, kolladım, korudum. Şimdi kalkıp Firdevs’e ben nasıl eşim gözüyle bakabili rim? Allah’ın bile
gücüne gider bu! Gel etme eyleme, vazgeç bu saçma kararından. İstemiyorum ben! Biz kardeşiz. Nasıl unutulur, yok sayılır bu? Aynı evde büyüdük. Herkesin kendi yolu, hayali, ideali var.
Yapmayın; günahtır, yazıktır bi ze* dediyse de duyuramadı çığlığını. Onun sözünün bir hükmü yoktu zaten!