Sarıkamış Harekatı’nda; Asker, ordugâhını karlar üstünde kurmuş, sıfırın altında 35-40 derecede açıkta uyuyordu. Donarak ölenlerin ve soğuktan el ve ayak parmakları kopanların sayısı her geçen saat artıyordu. Son umut, Teğmen Ali Sami’nin de bulunduğu 10. Kolordu’daydı. Sarıkamış’a biran evvel varmak için tek yol Allah-u Ekber Dağları’nı aşmaktı.
Sarıkamış’a yaklaştıklarında kar erimemiş, kar ile birlikte onlar da eriyip gitmişti. Soğuğa bir de açlık eklenmiş, erzak getiren birliklerin askerleri de donarak öldüğü için açlık sağ kalan askerleri de perişan etmişti.
Ruslar, Allah-u Ekber Dağları’ndaki Türk müfrezesini esir almayı başaramadı. Çünkü onlar, çok daha evvel Allah`a teslim olmuşlardı…
Karda Ayak İzleri, hafızalardan silinmeyecek Sarıkamış Harekatı’nın farklı bir yüzünü gözler önüne seriyor. Bu roman, buzdan örülmüş Şehitler Tepesinden yaralı olarak kurtulan Manastırlı Teğmen Ali Sami’nin Sarıkamış’ta başlayan, Tiflis’te devam eden Bakü Nargin Adası’nda son bulan esir hayatının çarpıcı hikâyesini anlatıyor.
Savaşta da olsa insan olmanın vazgeçilmezi kabul edilen büyük bir aşk hikâyesi de romanın sayfalarına çekiyor okuru. Bakü münevverlerinden Akife Hanım ile Ali Sami’nin aşkını okuduğunuzda, bu büyük aşk karşısında saygı duyup, gözyaşlarınıza izin vereceksiniz…