Elif ve Demir uzun bir yoldan geçip çetin bir savaş verdiler. Tüm yenilgilerden sıyrılıp sonunda kazandılar. Zor sınavlardan sonra kazandıkları mutluluğu eşsiz güzelliklerle taçlandırdılar. En önemlisi tüm renklerinden sıyrılıp kendilerini birbirlerinde akladılar.
Serinin dördüncü ve son kitabında Elif ve Demir’in aşklarının güzel meyveleriyle yaşadıkları keyifli ve zorlu serüvene şahit olacaksınız. Zaman zaman onlarla gülüp her sayfayı heyecanla çevireceksiniz. Macera kaldığı yerden devam ediyor. Hem de tüm hızıyla…
*O gece, herkesin arzuladığının aksine, beni daha da güçlü kıldı. Zordu, çok zor. Yaşananları kaldırmak güçtü. Yaşanacakları tahmin etmek imkânsızdı.Hikâyem kurumuş bir defne yaprağına yazılıydı sanki. Okuyabildiğim kadarını yaşamıştım. Ben o gece benliğimde yaşam bulan tüm beyazları siyaha sattım. Benim değiştiğimi düşündüler. Oysaki ben yenilendim. Gerçek benliğimi buldum. Ne kadar güçlü olduğumu anladım. Kendim kararırken, siyahı akladım. Ve bir hikâyeye başladım. Kendi yazdığım, başrolünü üstlendiğim bir hikâyeye...Ben kim miyim? Ben Elif Sancak Kara. Beyazlarında peyda olan siyaha karışmış bir kadın...*