Joseph Conrad, Karanlığın Yüreği’nde daha ilk sayfadan tekinsiz bir anlatının kapılarını açıyor okura. Deniz giderek kararıyor, etrafta bir hayalet gibi dolaşan sis koyulaşıyor. Marlow adındaki denizcinin bir gemide birkaç dinleyiciye anlattığı hikâye giderek garipleşirken; bilinmezlik ve gizem ise derinleşiyor. Karanlığın Yüreği’nde, sömürgecilik, savaşlar, kölelik gibi insan eliyle işlenen günahlar bugün bile güncelliğini koruyan büyük bir medeniyet eleştirisine dönüşüyor. Joseph Conrad, insanın en kadim, en ilkel hallerini ustalıkla gözler önüne seriyor.