Tükendi
Stok AlarmıNeredeyse yüz yıllık tarihsel bir kesiti kaleme alan Nursen Demir, bu biyografik romanında, Anadolu’nun küçük bir ilçesinde yaşayan başkarakteri Mebrure üzerinden bizlere, Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasıyla yoksulluk içindeki bir aileyi ve çevresinde gelişen olayları anlatıyor.
Romandan öğrendiğimiz kadarıyla, 1894 yılında dünyaya gelen Mebrure’nin yoksulluk, hastalık ve ölümlerle geçen ömrü, 1980 yılında sona eriyor. Yine romanda, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçiş yılları, Kurtuluş Savaşı’ndan çarpıcı anekdotlar, 1940’ların ve 50’lerin çalkantılı toplumsal olayları ve daha birçok şey bulunuyor.
Bebekliğinden itibaren her yaşında mahalle sakinlerinin el üstünde tuttuğu, herkesin neşesi haline gelen ve yüzlerini gülümseten güzeller güzeli, ‘Sarı Papatya’nın acılarla dolu yaşamını okurken, aynı zamanda onun yanı başından ayrılmayan Eleni, Mary ve Anahit Teyze gibi gayrimüslimler ile Türk halkının birbirine duyduğu güçlü sevgi ve dostluk bağlarını da göreceğiz.
Dönemin diyaloglarını, yerel deyişlerini, kılık kıyafetini, yeme içme kültürünü ve savaşlarla yıpratılan bir imparatorluktan günümüze uzanan atmosferini de göreceğimiz Karadutun Yaprağı – Mebrure’de, aynı zamanda bir ulusun nasıl silkinip ayağa kalktığını, küllerinden nasıl doğduğunu ve özgürleştiğini de okuyacağız. Ayrıca, Atatürk’ün Maden ilçesine gelişi ve kuruluşunun her aşamasını takip ettiği Ergani Bakır İşletmesi’ne ziyareti sırasında Fethiye Nene’yle yaptığı duygu dolu sohbeti, romandaki bir diğer hoş ayrıntı olarak bizleri bekliyor.