Değer miydi, değmez miydi diye konuşacaklar belki ardımdan, değdi! Haaa öyle her yiğidim diyenin yaşayacağı cinsten değildi Bedri’yi yaşamak, ama değecek türdendi. Heykelime bakardı belki insanlar, Bedri’nin büstüne, ellerimin nasıl da yaşama sevdalı olduğunu büstlerime baktıkça anlarlardı. Hele bir de üstüne bir selam yollarlarsa Mari’ye daha ne isterdi ki! Ölüm, yok olmak değildi. Bir heykele taş olup, kil olup geri gelecekti; başka bir şey olacaktı ama dünya toz bulutu olana kadar başka bir şey olarak var olacaktı. Mari Gerekmezyan olmaktan sonsuz bir mutluluk duyumsuyordu. Bir kez daha alçıya ellemek istiyordu sadece ama bu mümkün değildi, vakit yoktu.