“Aşk cesurlarındır,” demiştin. Haklısın kıdemli! Biliyorum korkak biriyim. Hayatım boyunca hep bir şeylerden korktum. Çocukken poyrazlı gecelerden korkmaya başladım. Gök gürültülerinden, şimşeklerden, yıldırımlardan… Biraz büyüdüm komşunun şirret kızından, Bünyamin amcanın köpeğinden… Genç bir kız oldum; erkeklerin bakışlarından, gönlümü birine kaptırmaktan… Babamı kaybettim; ölümden… Annemden, Çetin’den hatta çocuklarımdan korktum.(…) Her şeyden korkmuş olabilirim ama bir tek senden korkmadım güzel adam.(…) İyi ki seni yaşadım…”
Mersin’in küçük bir ilçesinde, Aydıncık’ta geçmişte gizemli intiharların yaşandığı bir otel… Atıf’ın çocukluk anılarıyla yüklü İnci Otel’i, geçmişin yaşatmak azmiyle her şeye rağmen ayakta tutma çabası…
Selvi, Nehir, Nadir, Püren, Gülten ve diğerleri… Onlar küçük kıyı kasabasının yaşam koşuşturmacası için kimi zaman mutsuz, kimi zaman hırslarına teslim olan, aşklarıyla, özlemleriyle, yarım kalmışlıklarıyla kırgın insanları.
Birkaç kırgın aşk hikâyesinin iç içe örüldüğü psikolojik muhtevası güçlü, tarihsel göndermeleriyle zengin bir roman Karaca.
Hamit Candan, Karaca’da güçlü karakterler, sürükleyici bir kurgu, akıcı ve göndermeleri yüklü bir dil inşa ediyor…
Selvi ile Nehir’in gerici toplumsal değer yargıları tarafından baskılanıp trajediyle son bulan aşklarının hikâyesi Karaca.