Kaderin ustaca ördüğü bir plan neticesinde yolları kesişen insanların birer kahramana dönüşme sürecini anlatan bu kitapta, yaşamın amacı ile ilgili sorulara cevaplar aranıyor. Hayatın kendi içine gizlediği kadim sembollerin günlük yaşamımıza ne şekilde değişimler geçirdikten sonra yerleştikleri araştırılıyor. Ali; içinde fırtınalar kopan, mert, cesur ve doğuştan kahraman ruhlu bir gençtir. İçinde o kadar büyük bir iyilik taşımaktadır ki bunları gerçekleştirecek gücünün olmaması nedeniyle umutsuzluğa düşmektedir. Trajik bir şekilde ayrı düşmek zorunda kaldığı eski ilkokul arkadaşı olan Gizem ile yolları, yıllar sonra tesadüfen üniversitede kesişmiştir. Gizem’e saf bir aşk beslemektedir lâkin Gizem’in önyargı ve kibirden kurtulup bu aşkı fark etmesi mümkün olmamaktadır. Bu süreçte Ali’nin en büyük destekçisi geçirdiği bir kaza sonrası hayatını kurtardığı üniversite arkadaşı Özgün’dür. Özgün son derece edilgen ve hayata boş vermiş bir kişi iken yaşadığı acı tecrübeler sonucu hayatın anlamlarını sorgulamaya başlamıştır. Bu süreçte inanılmaz bir değişim yaşayarak gerçek bir kahramana dönüşecek ve çok büyük bir gücün sahibi olacaktır. Bu güç vasıtasıyla insanların yaşamlarını değiştirecek ve dünyayı olduğundan çok daha iyi bir yer haline getirecektir. "Peki, bunca yıl sonra beni nasıl tanıdın Gizem?"Hayatta tesadüf var mıdır Ali?"Bilmiyorum. Belki vardır, belki de yoktur. Şu an önemli olan tek şey, tıpkı bir nehrin iki farklı kolu gibi bambaşka mecralarda akıp giden hikâyelerimizin, bundan sonra tek bir hikâyede birleşecek olmasıdır. Baştan sona akıl oyunları ve gizemlerle dolu bu hikâyedeki soruların yanıtlarını buldukça esas amacının yanıtları bulmak olmadığını anlayacaksın zaten. Esas amaç, bulduğun her bir yanıtın daha önce diğer sorular için bulduğun yanıtları değiştirebileceğini kavramaktır. O yüzden hayatın, en az iki kere okunmadan anlaşılamayan bir hikâye olduğunu idrak etmen lâzım. Her yanıt seni en baştaki soruya döndürür. Gerçek gizem işte budur.