*Evet sana çok kızdım, çok kırıldım, bazen de çok özledim seni. Ama biliyor musun, günler geçtikçe tüm bu karmaşık duygular yerini sadece minnete bıraktı. Çünkü sen beni karanlık bir dünyadan çekip çıkardın, dünyanın harika renklerle dolu muhteşem bir yer olduğuna inandırdın, her şeyden önemlisi kendime inanmamı sağladın. Sadece bunun için bile sana çok şey borçluyum, sana hayatımı borçluyum...*
Şu koca dünyada bazen kendini yapayalnız hisseder, sığınacak bir liman, sıcacık bir insan nefesi arayıp durursun... Sonra birden, tam da ümidi kesmişken, hayat yolunda tek başına kalmış ve beklemekten yorulmuşken, koca ömürden vazgeçmeye hazırken; işte tam da o sırada gerçekleşir mucize... Hiç ummadığın yerden gelir... Artık ümidi kestiğin anda, kimseye verecek hiçbir şeyinin kalmadığını düşünüp yıllardır biriktirdiğin hazinelerini kilit altına aldığın anda çıkagelir...
Bir gün kapın çalar ve sen heyecanla yerinden sıçrarsın. Gözyaşlarını, tüm kötü anılarını, birikmiş hayal kırıklıklarını ardında bırakır ve kapıya uzanırsın.