Harp bir sanattır. Kanije Zaferi, Osmanlı’nın bu sanatı nasıl icra ettiğinin bir numunesi ve İmparatorluğun mücadele tarihindeki küçük bir kesitidir. Askerî literatürde, "Kanije Savunması" olarak meşhur olan bu tarihî hadise, aslında bir "Zaferdir." Akıllara durgunluk veren bu zaferin her karesine, koca kahraman Tiryâki Hasan Paşa’nın aklî ve kalbî unsurlarının yanında alın teri, gözyaşı ve yaptığı duaların görünmez kuvveleri de vardır. Kanije Zaferi, bir başka yönüyle, dokuz bin kişilik kuvvetin, yüz bin kişilik büyük bir orduya karşı yaptığı mücadelenin ve gerçek kahramanlığın hikâyesidir. Yaklaşık seksen gün süren muharebenin sonlarına doğru, Kanije’yi savunan Osmanlı askerlerinin sayısı sekiz bin civarına düşmüş, yiyeceği, giyeceği, silahı bitmiş, lojistik desteği kalmamış, buna karşılık mücahidlerin, Allahü teâlâya olan tevekkülleri başlarında bulunan liderlerine olan güvenleri, doruk noktasına ulaşmıştır. Hulâsa"Kanije Zaferi"nde Osmanlı’nın, keskin kılıçtan daha ince, sarraf terazisinden daha hassas dengeler üzerinde kurulu bir harp sanatını icra edişini ve gerçek kahramanlığın yapı taşlarını bulacaksınız.