Tükendi
Stok AlarmıNihayet yarış günü geldi. Yarışa katılan diğer at ve eşeklerle birlikte Rüzgâr da yerini
aldı. Sadece köylüler değil köyün bütün hayvanları da heyecanla yarışın başlamasını bekliyorlardı. Kangal Toros ise yarışın biteceği noktaya gelmiş, orada Ali’yi bekliyordu. Sonunda beklenen an geldi ve start verildi. Yarışa katılan atlar ve eşekler tüm hızlarıyla koşmaya başladı. Rüzgâr ise hareket etmeden bekledi. Rakiplerini o kadar küçümsüyordu ki ‘onları nasıl olsa geçerim’ diye düşünerek önde başlamalarına izin verdi. Sırtındaki Ali’nin bütün ısrarına rağmen bekledi… bekledi… ve sonra aniden koşmaya başladı. Rüzgâr, adının hakkını verircesine hızla gidip rakipleriyle arasındaki mesafeyi kapatmış, bitiş çizgisine varmak üzereydi.
Ali’nin “Rüzgâr artık yavaşla!” demesine aldırış etmeden daha da hızlandı. Koştukça koşmak
istiyordu. Kangal Toros, Rüzgâr’ın durmayacağını anlamıştı. Rüzgâr, bitiş çizgisini çoktan
geçmiş, hızla, sivri uçlu kayalıklara doğru gidiyordu. Ali’nin “Duuur! Duuur Rüzgâr!” çığlıklarını
umursamıyordu.
Bu toprakların gerçek kahramanı ile tanışma zamanı…