Sohbeti burada kesmeleri en güzeli olacaktı. Derin anlamlar yüklenmişti, cümlelerin alabileceği kadar. Bu yüklü cümlelerin her ikisinin de içinde oluşturdukları, şüphesiz kelimelerin taşıyabileceğinden fazlasıydı. Ondandır belki, her kelime ayrıca yükler bindirdi yüreklerine. Yürekleri yüklenmiş halde çıkıp gitseler iyi olacaktı. Öyle de yaptılar. Nihat’ın midesine inen heyecan, yüreğine binmiş bir hüzne dönüşmüştü. Rüya’nın, rüyasına sığdıramadığı duygular, hiçbir aktarım yaşamadan tükenecekti. Orada birkaç şarkı boyu daha otursalar, belki de bundan sonra olacakların hiçbiri olmayacaktı. Birkaç şarkı sonra ortak bir duyguya yönelecekleri bir şarkıya rastlamadan, “bir” olma ihtimallerini arkalarında bırakarak, altı dakikalık sessiz bir yürüyüşe başladılar.