Genişliği içinde, zahmetsizce gökyüzünü sınayan bir kırlangıç olmak isterdim ya da yağmur kuşu. Bir çocuğun düşleriyle geçmişi unuttuğu bir vadide, batan günün yapraklara bıraktığı geceydim. Bütün kötülükleri yuvasından uzak tutan bir köstebektim. Kuru deriyi göğsümden ayıklayan, kalbimi de oradan alsın isterdim. Dünya bilgisiyle üşür, etin mahcubiyetiyle ağlardım. Olsun burası fırdöndüydü. Balığı kandıran, ruhumu nasılsa emerdi, aklımı emerdi...