Telefonu kapattıktan sonra gelen zarfa gözlerimi diktim. Zarfın üzerinde gönderenin adı yoktu ve nereden geldiği hakkında da bir şey yazmıyordu. Sadece üzerinde Bay Fletcher yazmaktaydı. Kapıyı açıp içeri girdikten sonra montumu çıkardım ve belimdeki tabancamı masanın üzerine bırakıp bu hiç beklemediğim zarfa kitlendim. Kimden geldiğini öğrenmek için sanırım zarfı açmam gerekiyordu. Yavaşça zarfın ucunu yırttım. İçinde yazılı bir şey, bir kâğıt parçası beklerken karşımda sadece bir resim duruyordu. Resimde bir aile vardı. En dikkat çeken ve benim kalbimi çarptıran şey ise hepsinin üzerinde isimlerinin yazılı olmasıydı. Kalbimi çarptıran derken resimdeki küçük çocuğun üzerindeki isim Fletcher idi. Diğer isimler ise baba Edward, anne Molly, büyük kız Emily, küçük kız Chhoe, erkek çocuğun üzerinde ise Zachary ve en küçüğün üzerinde ise Fletcher yazıyordu. Resme baktıkça şaşkınlığım artıyor içimden yoksalar geçmeye başlıyordu. Derken resmin arkasını çevirdiğimde kısa bir not gördüm. Notta, ‘Fletcher ailene kavuşmak istiyorsan benden haber bekle, sana onların yerini söyleyeceğim,’ yazıyordu. Bir tuhaf olmuştum. Yıllardır aradığım mucize gözlerimin önünde duruyordu adeta.
Bu kitapta, Dedektif Fletcher’ın eline geçen resimden sonra ailesini bulmak için ülke ülke dolaşmasını; Oxford, Edinburgh, Reykjavik, Kopenhag, Bangkok, Viyana, Hanoi gibi şehirlerde yaşadığı maceraları, bir solukta okuyacaksınız.