Cora Lawson kız kardeşinin doğum günü partisine katıldığında, en fazla akşamdan kalma olmayı ya da utanç verici bir ertesi gün yürüyüşü bekliyordu. O gece cüzdanının çalınacağını ya da kız kardeşinin nişanlısı, baş düşmanı ve başının belası olan Dean Asher’a çaresizce muhtaç kalacağını hiç düşünmemişti.
Ve kesinlikle deli bir adamın bodrumunda zincirlenmiş bir halde uyanmayı beklemiyordu. Yanında Dean’in de kendi zincirlerine vurulmuş olduğunu gördüğündeyse içinde bulunduğu duruma inanamamıştı.
On beş yıl boyunca süren alaylar, hakaretler ve bitmek bilmeyen şakaların ardından en büyük şaka onlara yapılmış gibiydi. Her zaman birbirlerini öldüreceklerini düşünen bu iki insan, şimdi hayatta kalmak ve kaçmak istiyorlarsa birlikte çalışmak zorundaydılar.
Ancak Cora ve Dean, onları kaçıran kişinin ikisi için hazırladığı bir plan olduğunu bilmiyordu. Bu plan ilişkilerinin gidişatını değiştirecek, nefret ile aşk arasındaki çizgiyi bulanıklaştıracak ve zincirlerinden kurtulsalar bile onları birbirlerine bağlayacaktı. Artık bu işin içindeydiler, beklenmedik şekilde kurulan bağın onlara neye mal olacağının hiçbir önemi yoktu.