Kalbe yolculuk; sanılanın aksine içeriden dışarıya, bedenden ruha, maddeden manaya değil; bizatihi kendimizden kendimize; benlik adlı sanal gölgeden özbene yönelen uzun soluklu bir seyahat! İşte yol boyunca göze çarpanlardan bir demet:
Hz. Meryem ve Hz. Zekeriya`nın yaşadığı susma orucunu bir tutabilse, belki yolculuk daha zahmetsiz olacaktı... Susmanın dilden çok gönülde olması gerektiğini, asıl susturulması gerekenin vehim olduğunu da bu süreçte fark etmişti.
Rüyalarınızı önemseyin! Rüyalarınız; sizin levh-i mahfuzunuzdan size açılan yaşam şifreleri.
Derdim olduğunda çare talebi ile dua etmeyeceğim. Çare Duasının vakti geldiği için dua edeceğim. Borcum olduğunda ödeme talebi ile dua etmeyeceğim, borç duasının vakti geldiği için dua edeceğim. Sıkıntıdan çıkmak diye bir beklentim olmayacak, sıkıntı vakti; onun duasının geldiği vakit diye dua edeceğim...
Kolay yol; bir işin önce sevdalısı, sonra delisi olmak! Yöneldiğin, istediğin seyre önce sevdalanacak, sonra delicesine bağlanacaksın!..
Esmaların açılması, seyir ufkumuzun genişlemesi büyük ölçüde bize ters gelenlere de hoş görü ve yargısız yaklaşıma bağlı. Sevmediğiniz, uzak durduğunuz, çekindiğiniz, beni açmaz dediğiniz oluşumlar varsa bilin ki; henüz farkına varamadığınız bir kısıtlanmışlık ve kilitlenmişlik içindesiniz.
Bak, benim ustam, rehberim, hocam yok. Sadece gönlümü seve seve verdiğim Dostum var! Dostum da bu tarz köle- efendi ilişkisi çağrıştıran kavramları hiç sevmez! Sırtında ağırlıklarla gidilmez Dosta!.. Bağlardan soyunmayı göze alamayan çıkamaz bu yaylaya!