Hayat ileriye doğru yaşanıyor, geriye doğru anlaşılıyor. Yaşananlar, geleceğe ışık tutmak için yaşam laboratuvarında gerçekleşmiş deneyler olarak, tarihsel yerini alıyor. Gerçekleşen bu deney sonuçlarından istifade etmek ise, tamamen kendimize bağlı. Elde edilen sonuçlardan gerekli doğru çıkarımları yapmadığımız sürece, karşılık olarak bedel ödemek durumunda kalacağız. Yani ateşin yaktığını anlamak için ya elimize ateşe sokup yanacağız, ya da daha önce bunu yaşayanlardan gerekli çıkarımda bulunup bunu asla yapmayacağız. Bu seçimde özgürüz.
Kör karanlıklarda kahrolmak yerine, deniz mavisi düşlerde yıldızların ışığını yakalama gayreti içinde olmak önemlidir. Bizler için, en değerli hediye olan `Hayatımız`ı çoşku ile, sevgi ile yaşamalıyız. Bu süreçte asla umutsuzluğa yer vermemeliyiz. Çünkü umutsuzluk kötünün beslenme kaynağıdır.
"Kahreden Karanıklarda Deniz Mavisi Düşlerim" kitabının roman kahramanları Ömer ve Kadriye dilek tutup, umutlarının gerçeğe dönüştürmek için el ele vererek, gördükleri gök kuşağına doğru yürüyüp, altından geçmek istediler. Umutlarınızın gerçekleşmesi için belki sizler de, dilek tutup, onlarla beraber ele ele verip, aynı gök kuşağının altından geçmek istersiniz.