“Biri diğerinin yaşayabilmesi için elzem olan iki mahluktuk biz, bunu istesek de, istemesek de…”
Sabahattin Ali’nin anlattığı insanlar sıcacık hikâyelere sahiplerdir. 1900’lerin uzak ikliminden günümüze gelerek bu sıcaklığı muhafaza etmelerinde kuşkusuz Sabahattin Ali’nin kalemindeki yetenek yatar. Haksızlığın, ayrılığın, hüznün, paranın hükümranlığının olduğu bir geçmiş zaman ikliminde, çoğu zaman bilgisiz çoğu zaman uyanık olan bu karakterleri sıcak yapan gerçeğe yakınlıklarıdır.
Kağnı’da Sabahattin Ali’nin çeşitli dergilerde yayımladığı hikâyelerin bir derlemesi bulunur. Yazarın ikinci kitabı olarak basılan Kağnı, içerisinde çoğunlukla hapishane ya da mahkûm temalı hikâyeler barındırır. Anlattığı karakterlerin niteliği değişse de güçlü gözlem yeteneği sayesinde Sabahattin Ali, insan gerçeğini önümüze sermekte oldukça ustadır.