Bitse de gitsek düşüncesiyle hayatını sürdürmek zorunda kalan kadınlar için zaman geçmek bilmez. Hele bu hayatsız kadınlar, hayat kadınlarıysa. En çok dikkat çeken, buna rağmen en görünmeyen, silik kadınlardır onlar. Vardır ama yok gibidirler. Herkes görür, bilir ama görmezden gelinirler. İnsan değil de yürüyen et parçalarıymış gibi bedenlerine dokunmaktan çekinmez ama ruhlarıyla temas kurmaya korkarız.
Kimi zaman kutsal sayılan, kimi zaman iblisle aynı kefeye konan.
Hem göz önünde olmasın istenen hem de vitrinde sergilenen.
Seksi tek başına yapıyormuş gibi hep dışlanan, hep aşağılanan, hep ötekileştirilen beden işçileri…
Fahişelik, FEDA edendir. Sadece bedeninden değil, ruhundan da vazgeçendir.
Ruhunu feda eden üç kadın hikayesi;
Simay, Ayperi, Hülya…
Kurgu kahramanımız gazeteci yazar Aysun Güney’in röportajlarıyla hayat bulan Kadın Olma Sanatı Vefa ve Veda’dan sonra, Feda ile seri son buluyor.