Her koşulda susmayı öğretirler kadına. Biraz fazla konuşursa, görünmeyen ama yerli yersiz sallanıveren kuyruğunun ucu birine değiverir. Giymediği değil, giydiği şeyler tahrik unsuru sayıldığından, öyle her istediğini giyip de sokağa çıkamaz kadın.
Kadın olmak hem güçtür hem suçtur bazen. Yüksek topuklular üzerinde tüm engebelere rağmen rahatlıkla yürür de kimi zaman düz zeminde tökezler kadın. Şiddete maruz kalmak, tacize, tecavüze uğramak gibi kavramların değişmez muhatabıdır. Bu yüzden, kendini korumak zorundadır…
Tanınmış bir gazeteci yazar olan Aysun Güney’in röportajlarıyla yıllar sonra suskunluğunu bozan üç yaralı kadının öyküsü bu; Handan, Yağmur ve Feride…
Üçünden de başlarından geçenleri korkmadan, çekinmeden, tüm detaylarıyla anlatmalarını istedim. Farklı hayatlar yaşamış, farklı kültürlerde yetişmiş, farklı özelliklere sahip olsalar bile birbirleriyle hiç karşılaşmamış bu kadınların kaderi aynı yerde birleşiyordu.
İnsan gibi yaşamak ortak amacımızdı. Ayrımcılığa ‘Dur’ demek, güçlerimizi birleştirmek içindi bütün bu kadar çaba…