Nisa
ama nasıl zor okunur özgürlük kelamı kadınlar kitabında gerçeğin kara bir aklıkta büyüdüğü yerdedir yalan topraktan gelenin sesi suya çarpınca matematik üç adım uzar ve sevdanın içinde kaybolur hayatın yorgun kalçaları `seviyorum` yazmalı en büyük harflerle ve mutlaka dişi olmalı karakteri üstüne düşen her damlanın gizemini büyütmeli eteklerinde gecenin bekçisi bir gümüş ay çünkü `ateşe ve suya dayanıklı` ne varsa yok ettiler, nefesleri dardı düşlere çünkü dar nefesle aşka düşülmezdi ama güneş utanmazdı bereketi taşarken bir bulutun terkisinde galaksi diye bir kitap vardı gözleri büyük ağzı yok sesin kalpten geldiği o çağlarda sevişmeye hep ihtiyaç vardı çünkü öküzün altında bile durmadan değişen gerçek uzun saçlıdır ve bilindikçe kapı açar sonsuza örneğin ak bir güvercin neden özler zeytin dalını yunuslar bizden daha gelişkin ve deniz aslında mavi değil bilmiyoruz ne renktir toprağın arka yüzü ama rahim dişidir ve hayatı emzirir ak bir karanlıkta ölümün yüzüne karşı.