Ebussuûd Tefsiri Özelinde
Kader hakkında İslâm ulemâsı tarafından, klasik ve modern döneme ait hatırı sayılır miktarda eserler yazılmış; nasslarda geçen kader ve kaderle ilişkili ifâdelerin ne anlama geldiği bu eserlerde ele alınmıştır. Çıkan sonuca göre; kimi mezhebin görüşüne göre, insan, eylemlerinde hiçbir tercih hakkına sâhip değilken, kimine göre ise mutlak özgürlük sâhibidir. Bu iki mezhep arasında orta yolu bulmaya çalışanlara göre ise, insan, ‘ilâhî meşîetin asıl’ olduğu ‘fâil-i muhtâr’ bir varlıktır. Buna göre, o, cüz’î irâde sâhibi olup, mutlak irâde sâhibi Allah’tan bağımsız hareket edememekle beraber, yağtığı tercihler ve verdiği kararlarında Allah katında sorumludur.
Osmanlı Devleti’nde uzun bir dönem şeyhülislâmlık vazifesini icrâ etmesi münasebetiyle günlük yaşamın içinde aktif olarak bulunan, özellikle verdiği fetvalarla şöhret kazanmış olan müfessir Ebussuûd Efendi’nin, kader mevzuuna dair görüşlerini konu edinen özel bir çalışmanın bulunmadığı görülmüştür. Böyle önemli bir konunun, böylesine kıymetli bir âlimin perspektifinden nasıl yorumlandığının bilinmesi, tarafımızca önemli bulunmuş ve bu çalışmamızda, kendisinin kadere ilişkin görüşleri tefsiri bağlamında etraflıca işlenmiştir.