İslam öncesi ve sonrasında kadın, Türk tarihinin her döneminde önemli işlerin üstesinden gelerek erkekle eşit olduğunu, bileğinin ve yüreğinin gücüyle ispat etmiştir. Türk devletleri ve toplumlarında erkeklerle aynı haklara sahip olan kadın, Devlet idaresinde de Hakan’ın yanında “Hatun” unvanıyla söz sahibi olmuştur. Çocukluktan başlayarak ok atma, kılıç kullanma ve ata binmeyi öğrendiklerinden, savaşlara katılarak korkusuzca mücadele etmişlerdir.
Türk tarihinde Tomris Hatun’la başlayarak devam eden öncü kadınlar silsilesi, Nene Hatun’la son bulmamış, Kurtuluş Savaşı’nda da Türk kadını analık vazifesiyle birlikte vatani görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir.