Atalarımız tarih öncesi zamanlarda, doğanın haşin koşullarından kaçmak için barınaklar inşa edip tarımla uğraşmaya başlayarak yerleşik hayata geçmişlerdir. Günümüzde, kentsel tehlikelerden kaçmak için kentlerin eteklerindeki daha güvenli ve yeniden şekillendirilen mesire yerleri ve parkların dünyasını kullanıyoruz. Coğrafyacı Yi-Fu Tuan’a göre insanlar, bazen akılsızca, çoğu zaman da yaratıcı ve ustaca bir şekilde kaçmanın yollarını aramışlardır. Camdan gökdelenler, uydukentler, alışveriş merkezleri ve hatta Disneyland, hayatın ve nihayetinde doğanın kısıtlamalarından ve belirsizliklerinden kaçma çabalarımız arasındaki en son eserler arasındadır.
Tuan bizlere "Hangi kültürel ürün kaçış değildir ki?* diye sormaktadır. O’na göre insan kültürünün tamamı gerçeklerle yüzleşmeme isteğinin sonucunda ortaya çıkan bir tür kaçış mekanizmasıdır. Yazar, bu kitabında kaçışın, insan düşüncesinin ve kültürünün kaçınılmaz bir unsuru olduğunu göstermektedir. "Kaçış* dini öğretilerden şempanzelerin çiftleşmesine, Afrika yerlilerinin yeme içme alışkanlıklarından tarihte yükselen ve daha sonra yok olan medeniyetlere kadar birbirinden çok farklı konuları işleyerek merak uyandıran, iddialı ve kışkırtıcı bir okuma deneyimi sunuyor.