Valizlerimi yüklenip nehrin karşı kıyısına geçtim. Sonra bir tepeye tırmanmaya başladım. Tepenin zirvesine varınca arkamı döndüm ve Essendean’a son bir bakış attım.
İki gün sonra, sabahın erken saatlerinde, yine bir tepenin zirvesindeydim. Buradan Edinburgh’u ve denizde salınan gemileri rahatlıkla görebiliyordum.
Tepeden aşağı doğru yürürken, gördüğüm ilk kişiye Cramond’a nasıl gidebileceğimi sordum.
— Şehrin batısına doğru yol alacaksın, dedi adam.
Böylece, sora sora, Glasgow yoluna vardım. Cramond’a iyice yaklaşınca da yolda gördüğüm insanlara Shaw Malikânesi’nin yerini sormaya başladım. Fakat insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı.*Giysilerim yüzünden mi acaba?* diye düşündüm. *Kasaba giysileri giymiş bir çocuğun bir malikâneyi aramasını garipsemiş olmalılar. Belki de soruyu yanlış soruyorumdur...*