Üç baba ve üç evlâdın çevresinde gelişen olaylar, kabul saatlerinin bereketiyle tez cevaplanan dualar...
Gördüğümüzü sandıklarımızın, hiçte sandığımız gibi olmayabileceğini anlatan öyküler...
"Ömür tezgâhında dokuduğu çilelerin yüzünde oluşturduğu bilge çizgilere göz attı Yusuf. Yolunu aydınlatacak, önünü görmesini sağlayacak bir kelâm etmesini bekledi. Yükü, sırtında olanın taşıması gerektiğinin bilincindeydi yaşlı kadın. Yanlış yönlendiren kestirmelerin, uçurumda son bulabileceğini biliyordu. -İkaz edildiğin aşikâr evladım, dedi. Fakat ?Yusuf` olan sensin. Sorun sana geldiyse, yorum da sana yakışır.
Şartları ve sebepleri değiştirmek mümkün olsaydı bile, kalemin yazdığı olacaktı. Sebeplere yapışmak, insanoğlunun fıtratında vardı. Ama biliyordu...
Sebepler, kabulleniş köprüsünü ören iplikçiklerdi sadece.