*Hamile bir kadının karnı gibi şişmiş mezarlar.
Her kabir kendi ölüsünü doğuruyor.*
Darbe dönemlerinde Atatürk heykelleri yaparak
köşeyi dönen bir adamın oğlu olan tutkulu, kötücül ve entelektüel mirasyedi Barbaros, hamile karısını bir uçak kazasında kaybeder. Seyir halindeki bir şehirlerarası otobüste şoförü kafasından vurup intihar etmeyi düşünürken bu fikrinden ansızın vazgeçer.
Yeni hedefi, müstesna bir ulus yaratmaktır.
İç sesi Mümtaz’ın itirazlarına rağmen ülkeyi kökten değiştirmek amacıyla masum insanların canına kasteden terör eylemleri planlar. Bu eylemler, bütün roman kahramanlarının hayatını değiştirecektir;
istihbaratın altın çocuğu Ateş, derin devletin yengesi Şahika, kâğıt toplayıcılığından MİT yöneticiliğine yükselmiş Mithat, popüler aydın Fuat Akis, onun,
meşhur olduğu gün ölen ağabeyi talihsiz yazar
Fatih Akis ve daha nicelerinin…
Ferhat Ünlü, iyilikle kötülüğün kadim savaşını yeniden yorumladığı bir Habil-Kabil öyküsü anlatıyor.
Yaşam-ölüm, aşk-sanat, kahramanlık-ihanet, adalet-güç, birey-devlet çatışması gibi önemli temaları derin bir hayal gücü ve çarpıcı imgelerle işliyor.
Kabil’in Torunu, psikolojik, toplumsal ve politik gerilim unsurlarını ironiyle birleştiren bir kurmaca şöleni.