Bir kabak çekirdeğinin çatırdamasında saklıdır bazen en derin hikâyeler. Her kabuk, içinde bir yaşam taşır; tıpkı yalnızlığımızın içinde sakladığımız umutlar gibi. Bu kitap, sıradan bir atıştırmalığın sessiz dünyasından yola çıkarak, modern insanın en mahrem duygularından birine, yalnızlığa dokunuyor.
Yalnızlık üzerine düşünürken, çocukluğumuzun sıcak akşamlarında çitlediğimiz çekirdekleri hatırlarız. O zamanlar basit görünen anların, aslında hayatımızın en değerli parçaları olduğunu fark ederiz. İşte bu kitap da öyle: sade ama derinlikli, sessiz ama konuşkan, yalnız ama bir o kadar da paylaşılan bir hikâye.
Gerçek hayattan kesitler ve samimi anlatımla örülmüş bu yolculukta, belki kendinizden bir parça bulacak, belki de yalnızlığınızla barışmak için yeni bir pencere aralayacaksınız.