*Gülüyor. Julia her zaman tehlikeye güler. Şırıngası varken hiçbir şey onu korkutamaz. Korktuğu zamanları neredeyse unuttu.*
Anna Kavan, Julia ve Bazuka’da yer alan, ilk bakışta birbirinden bağımsız görünen ama görünmez ilmiklerle –belki de yazarının deyimiyle *kozmik ışınlar*la– birbirine dokunmuş bu kısa öykülerde kimi zaman otoportresini, kimi zaman gerçekle hayalin iç içe geçtiği esriklik anlarını ortaya koyuyor. Virginia Ironside’ın öykülere ışık tutan önsözünde belirttiği gibi Kavan, *gerçeklik ile cehennem arasındaki bu garip arabölgenin gerçek bir vatandaşı olarak yazıyor*.
Franz Kafka’yla edebi akrabalığı birçok defa vurgulanmış, daha önce Buz, Kartal Yuvası ve Uyku Tanrısının Evi romanlarını yayımladığımız Kavan’ın öyküleri, okuru bir kez daha karanlık bir dünyaya sürüklüyor.
*Modern yazarların en gizemlilerinden biri olan Anna Kavan, eşsiz büyüleyicilikte bir kurmaca dünya yarattı. Onun görüş gücünün yoğunluğuyla çok az çağdaş romancı boy ölçüşebilir.*
J. G. Ballard