Modern felsefenin Türkiye’ye girişi ve taraftar bulmasının tarihi, yaklaşık iki asır öncesine gitmekte. Ancak felsefeyle ilgili hızlı ve kapsamlı kabul edilebilecek dönem, Meşrutiyet dönemidir. Meşrutiyet devri, sarsılmalar ve yıkılmalar dönemi olmakla beraber şüphesiz fikri ve siyasi çeşitliliğin de en zengin olduğu bir zaman dilimiydi. Bu dönemin diğer bir özelliği ise, medrese ve mektep kökenli, aynı zamanda Batı’da çeşitli vesilelerle bulunmuş ve en az bir Batı dilini bilen aydınve fikir adamlarımızın sayısının oldukça fazla olmasıydı. İşte, bu münevver ilim adamlarımız içerisinde en mühim ve en velud simalardan birisi de şüphesiz İzmirli İsmail Hakkı.Bayram Ali Çetinkaya, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemlerinde bilim ve felsefe alanında önemli bir otorite sayılan İzmirli’yi kapsamlı bir çalışmayla okuyucuya tanıtmakta. Üretken, düşünen ve eleştiren bu önemli felsefe adamını, Türkiye’de ilk kez kapsamlı bir şekilde ele alan eser, İzmirli İsmail Hakkı’ya bilmek ve anlamak için temel bir eser niteliğinde.