Maddenin var olmasının sebebi de yok olmasının sebebi de aşktı. Âşık olmak için önce hiç olmak gerekirdi. Varlığa ulaşmak için evvela yok olmalıydı. Varlık bir medreseydi ve tek müderrisi Allah`tı. Herkes bu medresenin talebesiydi. O; sıfatlarını tecelli ettirir. Bizleri imtihan ederdi. Kahır ve lütuf, rahmet ve bela O`ndandı. Herkes kendi imtihanını yaşar; nefsini yere deviren, imtihanı geçerdi. O andan sonra sevgilinin lütfu da hoş, kahrı da hoştu. İşte kainatın ve insanın yaratılmasına sebep olan en büyük döngü buydu; O`ndan yarattıklarına, yarattıklarından O`na: Aşk döngüsü!
"Aşk-ı Beka! Aşk-ı Beka!" diye fısıldadı Tercüman, kervana doğru ağır adımlarla yürümeye başladı.