Thunder-ten-Tronckh Baronu`na ait Westphalia kalesinde, doğanın en nazik tavırlarla donattığı bir genç yaşıyordu. Yüzü, ruhunun gerçek bir resmiydi. Gerçek bir yargıyı, ruhun sadeliğiyle birleştirdi. Onun Candide olarak adlandırılmasının nedeni buydu. Candide Almanya`da yaşadığı şatodan kovulduktan sonra Avrupa, Afrika ve Asya`da büyük felaketlerin tam ortasına düşer. Hocası Panglos`un öğretilerini bu maceralarda hiç aklından çıkartmayacaktır, ama dünyanın halini, insanların kötülüğünü gördükçe de umutsuzluğa kapılmadan edemez…
Almanya`da bir şatodan sefil bir hayata, düşler ülkesi Eldorado`dan İstanbul`a dek uzanan, iyimserliği alaya alan ve bu sırada hayatı, hayatın amacını sorgulayan bir yapıt.
Eser, Voltaire`in kaleminden XVIII. yüzyılın bir eleştirisi idi. Candide, Voltaire`in başyapıtı olarak kabul edilir. Soyluluğa, kiliseye ve her türlü zulme ve haksızlığa karşı en keskin eleştirisi bu eserinde yer almaktadır.