Habbab, kızgın demirin ısısıyla gerilip terlemiş yüzünü geri çekmeye çalıştı. Yüreğini saran korkunun etkisiyle istemeden titredi. Gözlerini yumdu. Korkunç acıya dayanabilmek için Allah’a sığındı. Gözlerinin kenarında beliren birkaç damla yaş yanaklarına süzülürken kendini dualar ikliminin kucağına bıraktı.
Habab’tan cevap alamayan şımarık kadın, kızgın şişi yavaşça Habbab’ın alnına yapıştırdı. Yanık et kokusu, dükkânın içini doldurmuş olan ekşi duman kokusuna karıştı.
Habbab gayri ihtiyari bir çığlık attı. Sonra dişlerini sıktı. İnleyerek:
- Sana sığınıyorum Allah’ım! diye yalvardı. Bana dayanma gücü ver!