Ortadoğu, dünya pazarının merkez noktalarından biri olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla bölgedeki toplumsal mücadelelerin başarıları ve başarısızlıkları gelecek yıllarda da küresel kapitalizmin doğasını belirleyen ana etmenlerden biri olacaktır. 2011-2012 boyunca yaşanan isyanlar kapitalizm sonrası bir geleceğin inşasıyla ilgilenen herkesin isyanıdır. En iyi anlamda, Arap isyanları son iki yılda bütün dünyada patlak veren ilham verici mücadele zincirinin önemli bir halkasıdır. Ve yine benzer şekilde, bölge genelinde karşıdevrimin tırmanarak yayılması da kriz ve sert tutuma karşı sergilenen direnişi geri püskürtmek ve yatıştırma amacında olan bütün kapitalist devletlerin ortak teşebbüslerinin bir parçasıdır.
Arap isyanları, başkaldırının taşıdığı umut, gereklilik ve potansiyeli göstermektedir.
Bu isyan umudu, siyasi momentte daima var olmuş, var olacaktır.
İsyanın hududu Ortadoğu’nun ötesindedir ve farklı bir dünya isteyen herkese aittir.
Adam Hanieh, Türkçe’ye de çevrilen ve yine NotaBene yayınları tarafından basılan Körfez Ülkelerinde Kapitalizm ve Sınıf başlıklı kitabından sonra Ortadoğu’ya bu sefer son yıllara damgasını vuran isyanlar merceğiyle bakıyor; isyanları ve Ortadoğu’nun son durumunu uluslararası sermayenin Körfez sermayesi ile ilişkisi üzerinden ve sınıf perspektifinden anlamaya çalışıyor. Eğer gözeriniz Ortadoğu’daysa kulaklarınız da mutlaka Hanieh’de olmalı…