13-1-1970 Sağmalcılar Cezaevi Mahkum Ayaklanması
Baş gardiyan bir cigara yaktı, yanan kibriti yere attı. Kibrit sönene kadar yere baktı. ‘Bu kadar erken beklemiyorduk,’dedi.‘İstanbul kuşları...kabadayılar...ıh.’ Yere tükürdü. ‘Şimdi beni iyi dinleyin, içine girdiğiniz dünya gerçekten çok değişiktir. Bir körler ve sağırlar dünyası; suçlulara özgü bir dünya, disiplinli bir dünya. Geçmişte imkansız gördüğünüz her şey, sivil hayatta ve diğer cezaevlerinde imkânsız görünen şeyler bal gibi gerçekleşiyor burada.’ Sertleşti. ‘Söz gelimi insan bu kışlada mahkûmların günün belirli saatlerinde uygulanan işkenceyle yaşamasını öğreniyor. Ben zaten bu görevi teslim aldığımdan beri siz isyancıların hürriyetsiz de yapabileceklerine inandım. Müebbet veya ağır cezalara çarptırılıp hürriyete bağımlı olmak, mahkûm yaratılışının en zayıf noktalarından birifdir bence. Dosyanızdaki kırmızı işaretlerden anladığımız kadarıyla sizlerin doğal yazgısı aslında hürriyete dönmek değil, bizlerin başına bela olmak, içerde ölmek ve ölürken gizli gizli bizimle savaşmaktır...’