İnsanın yaşam yolculuğunda diğer ruhsal uygulama ve disiplinlerin yanında kendini en çok sanatla anlamaya yaklaştığını düşünüyorum.
Ruhumuzun en derinlerindeki özü gündelik hayatın sıradanlığında, hırslarında bulamayacağımızı, alışıldık arzu ve beklentiler içindeki çocuksu benliklerimizin doyumsuz histerisinin sanatla yumuşatılacağını hissederek İSTİRİDYE adını verdiğim bu romanı kaleme aldım. Bu eser, insanlığın imgeler âleminin sırlarla dolu harikalar diyarında yürürken asıl varoluşun gizemlerine uyanacağını, değişimin, dönüşümün, derinliğin, ağırbaşlı tevazuun ve gerçek anlayışın gelişip dünyanın aydınlanmasında bir nebze katkı sunabilmek için titreyen yepyeni bir yüreğin atmaya başlayacağını umarak yazılmıştır.
İnsanlığa armağan olsun…