Tilki Süleyman’ın evinde birlikte yaşamak zorlaşmıştı. Her tarafı birbirine girmiş bir labirent gibiydi. Cihat, ayrı bir hava üflüyordu neye. Hasan’la Bekir, Lale ile Güllü didişip duruyordu sürekli. Gürsel’le Aliye, daha burunlarının ucunu dahi göremeyecek durumdaydılar. Tilki ile Feride’nin bu aileyi bir arada tutmaktaki zorlukları fark edememelerine imkân yoktu.
Herkes sazı almış eline, farklı tellerine vuruyordu mızrabı sazın. Aile ıstıraplar yumağına sarılmıştı sanki. Sonu olmayan, doladıkça dolanan ıstıraplardı bunlar. Ati her şeye gebe olabilirdi.