Sebastian Mustakis Yunan asıllı Şilili genç bir gazetecidir ve bir gün ailesi tarafından ismi dahi anılmayan teyzesi Sofía’nın günlüklerini bulur. Genç ve maceraperest olan Sofìa, döneminin gelenekçiliğine ve göçmen ailesinin, Avrupa’ya tek başına seyahat etmesine yönelik önyargılarına isyan ederek İstanbul’a gelmiş ve hayatında derin bir iz bırakacak gizli bir ilişki yaşamıştır.
60 sene sonra bile, çoktan ölmüş büyük teyze, ailenin kara koyunu olarak kabul edilmekte ve hikâyesi bir utanç vesikası olmaya devam etmektedir. Sebastian, günlükler vasıtasıyla teyzesiyle tuhaf bir bağ kuracak ve aile içinde geçmişle geleceği barıştırmaya vesile olacaktır.
Sebastian, hem teyzesinin hem de kalbinde giderek büyüyen İstanbul sevgisinin izini sürmek için Türkiye’ye doğru yola çıkar, burada kendisine has manevi bir istikamete rastlayacak, keşfettiği memleket ve ruhu arasında kuvvetli bir bağ kurulacaktır. Seyahat neticesinde gazeteci Sebastian ve ona eşlik edenler bu toprakları o kadar çok seveceklerdir ki, sonsuza dek hayatlarını değiştirecek bir İstanbul Sendromu’yla kalpleri fethedilecektir.