Konfor alanımızdan çıkmamak için görmezden geldiğimiz bilimsel gerçeklikler sürekli peşimizde olan hayaletler gibidir. Olasılık dışı olduğunu varsaysak da, realiteyi reddetsek de insanlık olarak mutlaka yüzleşeceğiz. Peki kaçtığımız bu hayaletler bir gün sürdürdüğümüz hayatın görkemli koruma duvarlarını yıkıp yaşam gerçekliğimize sızarsa? O zaman kendimizi nasıl bir hayatın içerisinde bulacağız? Türkiye ve İstanbul olası bir küresel felaket sonrasında nasıl bir yer olur? Kendinizi ufkunuzu açabilecek yeni bir maceranın içine bırakın ve “İstanbul 2042” ile sahip olduğunuz her şeyi koruyan surlarınızı yıkmaya hazır olun.