Tükendi
Stok AlarmıSarıkamış’tan Sibirya’ya
Zemheride Bir Mehmet
Kafası sarılı, eli ayağı kopmuş, bağırsakları dışarıya dökülmüş onlarca inanmış, serilmişler bembeyaz örtünün üstüne, yol çizmiş kendine bir ırmak gibi akıyor oluk gibi şehitlerin kanı, en büyük manayı kazanıyordu memleket toprağı, başka nasıl yurt olurdu buralar, bunu imanı olmayandan başkası yapabilir miydi?
Onun için kutsaldı bu topraklar, asla vazgeçilemezdi. Baba oğul, ağabey kardeş yan yana düştüler toprağa... Düşen bir daha kalkıyordu, ölüp ölüp diriliyorduk adeta... Elinde al bayrak ile donup kalmıştı bir kınalı yiğit... O an dedim ki kendi kendime, "Allah`ım sen bizi toprağa düşür de, bu sabiler dönsün evine..."