Allah kime hidayet ederse artık o kişiyi saptıracak kimse olmadığı gibi, O`nun saptırdığını da hiç kimse hidayete erdiremez. Yaşadığımız toplumdaki insanların büyük bir çoğunluğunun içinde bulunduğu gaflet, Kuran`ı Kerim`den haberdar olan her insanın malumudur. Bizler de malik olandan habersiz, gaflet içinde sürdürülen bu yaşamı ve varlığını sürdürmekte olan cahiliye inanışlarını kalemimizin gölgesinde oluşan kelimelerle haber verme gayreti içerisine girmiş bulunmaktayız. Bu yolda izleyebileceğimiz en etkili yöntemin kendimize soru sormak ve cevapları Kuran-ı Kerim`den ve sahih hadislerden aktarmak olduğuna karar vererek, çalışmamızı bu fikir ile kaleme aldık. Neyi, niye, niçin, nasıl ve neden yaptığını bilmeyen Müslüman`ın muhakkak gaflete düşeceğine tarih sayfalarına da başvurarak defalarca tanıklık ediyoruz. Gayemiz kimseye hidayet vermek değil, çünkü bu mutlak anlamda yalnızca Allah`a mahsustur. Hedefimiz ise Müslümanların bir an önce kendilerine gelmeleri, sınırları çizilmiş bir ülke gibi kabul ve red`lerini oluşturarak, Allah`ın rızasını kazanmaya yönelik yaşam sürmeye başlamaları yönündedir.