Tükendi
Stok AlarmıOryantalizmin üzerinde önemle durduğu hususların başında şüphesiz İslam düşüncesinin oluşum süreci gelmektedir. Hz. Peygamber ile başlayan bu düşünce sistemi, süreç içerisinde kendisini geliştirmiş, temel alınan ana kaynaklar olan Kur`an ve Sünnet`in anlaşılma ve yorumlanma çabaları ile gelişmiştir. Hz. Peygamber`in vefatıyla birlikte, Müslümanların Peygambersiz bir hayata intibak süreçlerinde yaşanılan bazı kırılma noktaları, Müslümanların fıkhî ve itikâdi alanlarda görüş ayrılıkları yaşamalarına sebebiyet vermiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da fikhî ve itikadi mezhepler oluşmuştur.
17 ve 18. Yüzyıllarda İslam dinine yönelik batıda yürütülmeye başlanan çalışmaların çoğu ise bu görüş ayrılıkları ve sebepleri üzerine bina edilmeye başlanmıştır. Bu geleneğin tartışmasız en önemli simalarından biri de Ignaz Goldziher`dir. Kendisinden sonraki oryantalist araştırmacılar için bir başvuru ve referans kaynağı olan Goldziher, yaşadığı dönemde batıda İslam dini araştırmalarında adına sıkça rastlanılan bir müsteşrik olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmaları yoğun olarak hadis ilmine yönelik olsa da, İslam düşüncesinin oluşum sürecine dair görüşleri, İslam öncesi Arap kültürü ve İslamiyetin teşekkül ettiği süreçte gerçekleşen fikir ayrılıkları çerçevesinde kaleme aldığı çalışmalar, günümüz oryantalist araştırmacılara yön vermeye devam etmektedir.