İlahiyat fakültelerinde İslam’ı Müslüman kültürü konu edinen yüzlerce yüksek lisans, doktora tezi hazırlanmıştır, hazırlanmaya da devam edilmektedir. Bu çalışmaların hepsi “bilimsel” olduğu iddiasını taşır. Çünkü Üniversite evrensel ölçekte birim üretmeye talip bir kurum, bunun bir birimi olan İlahiyat Fakülteleri de bu kurumun alt birimleridir. Üzülerek belirtmek durumundayız ki, İlahiyatçıların önemli bir kısmı, kutsalla uğraşmanın bireysel tatmini yaşamaktan öte gitmemektedir. İlahiyat Fakültelerinin bir bilim kurumu olduğu, buralarda bilim yapılması gerektiği kimsenin umurunda da değildir. İlahiyatçılar, Allah’ın peygamberine bile vermediği “insanları Müslümanlaştırma” misyonunu yüklenmişlerdir. Zaten bize gelen öğrenciler Müslüman, hem de iyi Müslümandır. Onların daha Müslümanlaştırılmaya değil, bilimsel zihniyete, bilgi üretme süreçlerini öğrenmeye ve bilimsel yönteme ihtiyaçları vardır.