Akidemizin sarsıldığı böyle bir devirde okuyucuyu; Allah`a iman, meleklere iman, kitaplara iman, peygamberlere iman, ahirete iman ve kadere iman gibi konularda öncelikle ayetlerle Allah`ın kitabına yönlendirmek, okuyucuyu Rabbin sözleriyle aynı vadide buluşturmak, takdire şayan bir meşgaledir. Yıllar yılı insanlar, bu işi yapmak yerine kulaktan duyma bir inancı tercih ettiler. Kocakarı imanıyla teselli buldular. Halbuki bizim değişmez kaynağımız ve her konuda takip edeceğimiz prensip, Kur`an ve sahih sünnet olmalıydı. İşte bu kitabın, bu boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.